İngilizce Sözlük
at the point of nedir, at the point of türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
at the point of ne demek
at the point of : üzere
üzere ile ilgili cümleler
miadı dolmak üzere olmak
be on one´s last legs
Ahmet İstanbul’a geldiği gün, ben Ankara’ya dönmek üzereydim.
The day Ahmet came to Istanbul, I was just ready to go back to Ankara.
gitmek üzere olmak
to be on the point of going
gitmek üzereyim.
I’m just going, just about to go
gitmek üzereydim.
I was just about to go
son yapılan çeviriler
budalalık
birbirine bağlı olan
üzere
anma günü
sigorta yuvası
yığınlama
pancar bıçağı
creep
konsol basamak
sanayilerarası
boyarmadde uçuntusu
kafes
sözlüksel analiz
klavyeli bilgisayar
telefon etmek
geçici belge
hidronyum iyonu
pastırma yazı
horribilisi
hükümetlerarası